 DEVRİMCİ BÜLTEN’DEN OKURLARA
Devrimci Bülten’i uzun bir zamandan beri takip eden ya da bir çok sayısını elinde bulunduran bir okur zaman zaman birbirleriyle çelişen makaleler ya da görüşler bulacaktır.Bu durum aslında yeni değildir ve yayın organı çıkmaya başladığı günden beri varolan bir gerçekliktir. Bu durum Devrimci Bülten ve genel olarak PDK için olumlu mu yoksa olumsuz bir şey midir? Hiç tartışmasız ideolojik farklılıkların,doğru bir komünist çizgi doğrultusunda sürekli erimesi gerekmektedir.Politik mücadeledeki sapma oranının azalması ya da komünist politik iradenin gücünün gelişmesi açısından bu zorunludur.Ancak bu tür sorunları ele alırken bazı tarihsel özellikleri gözardı etmemek gerekir.Tarihsel sürecin çeşitli momentleri arasındaki farklar ve bu farkların özgül yanlarını sürekli olarak akılda tutmak gerekir.Her süreç için aynı şablonları uygulamak akıllı insanların ya da komünistlerin işi değildir.Akıllı bir insan,her sürecin göreceli olduğunu ve kendine özgü durumlarının olduğunu akıldan çıkarmayarak,araştırmacı ve mantık yürütücü bir metod kendisine seçer.Yine akıllı bir komünist,komünist hareketi tarihsel bir gelişim çizgisi temelinde ele alır ve onun gelişiminin çeşitli aşamalarını ve her aşamanın kendine özgü yanlarını arayıp ve bulmaya çalışır. Komünist hareket içerisinde ideolojik sorunların ve farklılıkların ele alınmasının biçimleri,hareketin çeşitli tarihsel aşamalarına göre farklılık gösterir. Örneğin partinin inşaasının tamamlandığı ve devrim için büyük kitlelerin kazanılmasının tarihsel bir görev olarak ortaya çıktığı bir durumda ideolojik sorunlara yaklaşım ile partinin daha inşaa olmadığı ve devrimci hareketin kadrolarına ya da sınıfın ileri unsurlarına gidildiği bir dönemde ideolojik sorunları ele almada bir farklılık sözkonusudur. İktidar mücadelesine kilitlenmiş bir partide,küçük ideolojik farklılıkların büyük politik sonuçları olabilmektedir.Çünkü partinin siyasetinin kanatları altındaki kitlenin büyüklüğü,en küçük bir ideolojik dalgalanmadan etkilenmeye açıktır ve kitle üzerine büyük ölçekte yansımaktadır.Burada en küçük bir disiplinsizliğe ve anarşik eğilimlere vede ideolojik sapmalara doğal olarak yer yoktur.Ayrıca da esnekliğin marjı da dardır. Ancak partinin ortada olmadığı,ideolojik,politik ve örgütsel çizginin daha net olarak ortaya çıkmadığı,komünist hareketin grup ve küçük propaganda örgütleri biçiminde varolduğu bir dönemde,ideolojik sorunların ve farklılıkların ele alınma biçimi,hiçkuşkusuz yukarıdaki dönemden (partinin kazanıldığı dönemden) farklı olacaktır.Bu dönemin en büyük özelliği zaten temel ideolojik sorunları çözme dönemidir ve komünizmin temel teorik sorunlarının bir tür tartışılması ve açıklığa kavuşturulması dönemidir.Yani bir tür ideolojik inşaa dönemidir. Dönemin karakteristik yapısına uygun olarak,ideolojik mücadeleyi ve tartışmayı geliştirmek vede devrimci hareketin kadrolarını ve hatta sınıfın ileri kesimlerini bu tür tartışmalara çekmek gerekir.Bu noktada ayrı ideolojik görüşlerin ve farklılıkların tartışılmasından ve hatta bunlar ile yan yana olmaktan korkmamak ve çekinmemek gerekir. İdeolojik sorunlar “ortaya dökülmeden” ve tartışılmadan vede ileriyi temsil eden görüşler,devrimci hareketin kadroları ve sınıfın ileri kesimleri tarafından bilinçli olarak kabul edilmeden,denebilir ki partinin inşaası ve sağlam temeller üzerine oturması mümkün değildir.Hatta bu noktada ideolojik sorunları körüklemek ve zorla devrimci hareketin gündemine sokmak,hareketin kadrolarının ilgisinin bu sorunlara dönmesini sağlamak vede sıkı bir ideolojik mücadele vermekten başka bir yöntem de mevcut değildir. Bu noktada Devrimci Bülten’de farklı ideolojik bakış açılarının varolması,resmi olarak bağlayıcı bir programın ve ideolojik çizginin olmamasından dolayı normaldir.Bunda yadırganacak bir durum yoktur. Ama umut edelim ki,bu farklılıklar ideolojik tartışmalar aracılığı ile aşılsın ve doğru ve homojen bir çizginin oluşmasına yolaçsın. Zaten herkesin çalışmaları ve çabası da bu yöndedir.
DEVRİMCİ BÜLTEN
|