[ Kurdî   English   Francais                                 PROLETER DEVRİMCİLER KOORDİNASYONU (PDK)  28-05-2023 ]
{ komunistdunya.org }
   Açılış_sayfanız_yapın  Sık_Kıllanılanlara_Ekle

 Site Menü
   Ana Sayfa
   Devrimci Bülten
   Yazılar / Broşürler
   Açıklamalar
   Komünist Hareketten
   İlerici / Devrimci       Basından
   Kitap - Broşür PDF
   Sanat
   Görüşler

 Arşiv - Ara
   Arşiv
   Sitede Ara

 İletişim
   Bağlantılar
   Önerileriniz

_ _
{ }


_ _
{ Son Yazılar }
Devrimci ve Demokrat...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
EMPERYALİZM VE TÜRKİ...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrımcı Bülten Sayı...
Devrımcı Bülten Sayı...
Devrımcı Bülten Sayı...
Devrımcı Bülten Sayı...
Devrımcı Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
Devrimci Bülten Sayı...
_ _
{  Devrimci Bülten Sayı 64(5) }
| Devrimci Bülten

HALKLARIN BİRLEŞİK DEVRİM HAREKETİ (HBDH)


Temel Amaç ve İlkeler


Sovyetler Birliğinin çözülüşünün ardından, dünyayı yeniden paylaşmak isteyen emperyalistler, krizin derinleştiği koşullarda, Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdi. Uygulanan emperyalist politikalardan dolayı Ortadoğu’daki statüko kesin bir şekilde sürdürülemez hale geldi. Bu yüzden de, uluslararası tekelci sermaye güçleri kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu’yu ve bölgeyi yeniden dizayn etmek istemektedir.


1991 Körfez Savaşıyla başlayan, Afganistan ve Irak'la devam eden ve bugün Suriye, Irak ve Türkiye üçgeninde odaklanmış olan Ortadoğu'daki savaşla, bölgedeki eski yapılanma ve güç dengelerinde çok önemli değişiklikler ortaya çıkmıştır. Kapitalist-emperyalist güçler, bölgenin parçalı ve çatışmalı yapısından yararlanarak, kendi egemenlik sistemlerini yeniden tesis etmeye çalışmaktadır. Bölgenin statükocu ulus-devlet güçleri de, daha çok faşizme ve diktatörlüğe yönelerek, mezhepsel-dinsel ve etnik çelişki ve çatışmaları öne çıkarmaktadır. Bu yolla, kendi varlıklarını sürdürebilmek için çaba harcamaktadır. Tüm bunlara karşı, Arap halklarının isyanı baş göstermiş, sonrasında ise halkların demokratik alternatifi olarak Rojava Özgürlük Devrimi bir kıvılcım biçiminde belirmiştir. Bu devrim başka bir Ortadoğu’nun da var ve imkân dahilinde olduğunu herkese kanıtlamıştır.


Bölgenin en temel özgürlük ve demokrasi meselelerinden biri olan Kürt sorununun demokratik çözümü, bugün her zamankinden çok daha fazla kendini dayatmaktadır. Rojava Kürdistan’ında gelişen devrimci çıkış, demokratik Ortadoğu devrimi ekseninde, Kürt sorununun çözümünün nasıl bir temelde olabileceğini ortaya koymuş durumdadır. Bu nedenle, kapitalist-emperyalist, statükocu ve yerel gerici güçler, elbirliği ederek baskı ve saldırılarla Rojava Özgürlük Devrimini boğmak istemektedir. Dolayısıyla Özgür Rojava’nın korunması, savunulması ve çoğaltılması bugün tüm devrimci-demokratik güçlerin en önemli görevlerinden biridir.


Gezi-Haziran ayaklanması, 6-8 Ekim serhildanları ve 7 Haziran 2015 genel seçiminde kaybeden faşist AKP ve Erdoğan çetesi Türkiye ve Kürdistan halklarına topyekün savaş ilan etti. DAİŞ ile işbirliği içinde, Rojava Devrimine, emekçi halklarımıza ve bölge halklarına karşı siyasi, askeri saldırılar yürütmektedir. Onlar, bir yandan Rojava'yı işgal planları yaparken, diğer yandan da, Silopi, Cizre ve Sur başta olmak üzere, tüm Kuzey Kürdistan kent ve kasabalarında tam bir faşist terör ve soykırım uygulamaktadır.


Emperyalizmin işbirlikçisi Türk egemen sınıfları ve faşist AKP iktidarı, devrimci-demokrat güçlere, aleviler başta olmak üzere, ezilen inanç gruplarına, Kürt ulusunun demokratik kazanımlarına, ezilen ulusal topluluklara, laik demokratik kesimlere, işçi ve emekçilere, kadınlara, gençliğe, ekolojistlere, ilerici aydınlara, LGBTI’lere düşmanlık etmekte, saldırmakta, katliamlara başvurmakta ve şovenizmi kışkırtmaktadır.

Faşist TC'nin ve AKP'nin söz konusu terör ve soykırım uygulamaları, halklarımızın birlikte ve kardeşçe yaşama zeminini yok edecek kadar büyük bir tehlike içermektedir. Dolayısıyla AKP faşizmine dur demek ve onu yenilgiye uğratmak, bugün tüm Türkiye halklarının ve devrimci-demokratik güçlerinin en önemli, birincil ve ertelenemez görevi haline gelmiştir.

Faşist AKP iktidarının ve Türk gerici egemen sınıflar devletinin yenilgisi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ı halklar için, özgür ve demokratik yaşam toprağı haline getirecek, Ortadoğu devriminin önünü açacaktır.


Ancak bu sonuçların elde edilebilmesi için, emekçi halklarımızı eğitip örgütleyecek ve mücadeleye seferber edecek güçlü bir devrimci öncülüğe ihtiyaç vardır. Mevcut haliyle devrimci parti ve örgütlerin yürüttüğü çalışmalar, belli gelişmeler yaratsa da, ihtiyaç duyulan öncülük düzeyini oluşturmaya yetmemektedir. Güçlü bir devrimci mirasa sahip Türkiye Devrimci Hareketi, bugün çok büyük bir potansiyele sahip olsa da, Kürt özgürlük direnişince beslense de, mevcut parçalı duruş, gereken politik ve pratik gücü ortaya çıkaramamaktadır. Dolayısıyla faşizme ve egemen sisteme karşı, devrimimizi zafere götürebilmek için, devrimci parti ve örgütlerin politik ve pratik birliği önemli bir şart olmaktadır.


Mevcut durumu bu temelde değerlendiren bizler; Kürt ulusunun, Türkiye emekçilerinin, gençlerin ve kadınların, Ortadoğu halklarının ve insanlığın başına bela haline gelmiş Erdoğan sultası ve AKP faşist iktidarını yıkmak, demokratik bir Türkiye ve Özgür Kürdistan’a varmak, tüm Ortadoğu’da ve dünyada özgür ve demokratik yaşama katkı sunmak amacıyla ve aşağıdaki ilkeler temelinde bir araya geldik.  Faşizme karşı Halkların Birleşik Devrim Hareketi'ni ilan ederek, bu temelde mücadeleyi büyütmeye karar verdik. Bilincimiz, inancımız ve yoldaşça dayanışmamız, tüm görev ve sorumluluklarımızı başarmada gerçek güç kaynağımızı oluşturacaktır.


A-Siyasi Amaçlar


  1. 1- Emperyalizme karşı olunması. Tüm antifaşist, devrimci, demokrat, sol, sosyalist, komünist, feminist, ekolojist ve özgürlükçü hareketlerle ilişki ve dayanışmanın geliştirilmesi.
  2. 2- Faşizme ve her türden gericiliğe karşı olunması. 12 Eylül faşist-askeri rejimini restore ederek sivil faşist diktatörlük biçiminde kurumlaştırmak isteyen AKP iktidarının ve dayandığı mevcut sistemin yıkılması. Tam bir ifade, örgütlenme ve inanç özgürlüğü temelinde, tüm ezilen kimliklerin kendini özgürce örgütleyip yaşattığı, yeni demokratik bir sistemin kurulması. Dinin siyasallaştırılmasına ve devlet dinine karşı mücadelenin geliştirilmesi. Demokratik islami hareketle dostluk çizgisinde hareket edilmesi.
  3. 3- Emperyalist ve işbirlikçi tekelci kapitalist baskı ve sömürüye karşı olunması. İşçi sınıfı ve yoksulların taleplerine sahip çıkılması ve bu uğurdaki bütün mücadelelerin aktif savunulması. ''İşçilerin birliği ve halkların eşit temelde kardeşliği''nin savunulması. Üretenin yönetmesi ilkesi temelinde ve yeni bir ekonomik ve sosyal yaşamın esas alınması.
  4. 4- Kürdistan üzerindeki inkârcı ve soykırımcı sisteme karşı olunması. Kürt ulusunun iradesinin koşulsuz kabul edilmesi. Kürt sorununun Türkiye'nin demokratikleştirilmesi temelinde çözümünün gerçekleştitrilmesi için özgür koşulların yaratılması.  
  5. 5- Ulusal topluluklara demokratik haklarının tanınması, özgür gelişiminin desteklenmesi ve tam hak eşitliğinin sağlanması.
  6. 6- Erkek egemen sisteme karşı, kadın özgürlüğünün ve eşitliğinin esas alınması. Bu temelde özgün kadın örgütlülüğünün ve mücadelesinin geliştirilmesi için aktif çalışılması.
  7. 7- Başta Kürt halk önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm devrimci tutsakların özgürlüğü için mücadele edilmesi.
  8. 8- Gençlik örgütlenmesine ve mücadelesine özel önem ve destek verilmesi.
  9. 9- Doğanın ve çevrenin korunması. Doğayı rant kapısına çeviren ve dünyayı yaşanamaz duruma getiren tüm politikalara karşı konulması.
  10. 10- Fiili meşru mücadele temelinde, silahlı veya silahsız miting, yürüyüş, protesto, grev ve boykottan en kapsamlı kitle direnişleri ve yerel ayaklanmalara kadar zengin kitle eylemliliklerinin geliştirilmesi. En dar bireysel eylemden milise ve gerillaya varan, devrimci şiddet eylemlerini içeren çok yönlü ve zengin bir eylem çizgisinin uygulanması.
  11. 11- Böyle bir eylem çizgisini hayata geçirebilmek için, başta kadınlar, gençler, işçiler ve emekçiler olmak üzere, toplumun ezilen ve sömürülen tüm kesimlerinin ve demokrasiden yana olan güçlerinin örgütlendirilmesi, eyleme seferber edilmesi. Tüm demokratik kurum ve kuruluşların, demokratik kitle örgütlerinin mücadelesinin desteklenmesi.

23 Şubat 2016        


 PKK- TKP/ML- MLKP- DKP- TKEP/LENİNİST- MKP- 

THKP-C/MLSPB- DEVRİMCİ KARARGAH- TİKB                                                                                        

                       

Not: Direniş Hareketi sonradan karar bildirecek.  Proleter Devrimciler Koordinasyonu Avrupa Komitesiyle ilişkilenerek çalışmalara katılacak.


|
_ _