[ Kurd   English   Francais                                 PROLETER DEVRMCLER KOORDNASYONU (PDK)  17-09-2024 ]
{ komunistdunya.org }
   Açýlýþ_sayfanýz_yapýn  Sýk_Kýllanýlanlara_Ekle

 Site Menü
   Ana Sayfa
   Devrimci Bülten
   Yazýlar / Broþürler
   Açýklamalar
   Komünist Hareketten
   Ýlerici / Devrimci       Basýndan
   Kitap - Broþür PDF
   Sanat
   Görüþler

 Arþiv - Ara
   Arþiv
   Sitede Ara

 Ýletiþim
   Baðlantýlar
   Önerileriniz

_ _
{ }


_ _
{ Son Yazlar }
Devrimci ve Demokrat...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Sa...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
EMPERYALÝZM VE TÜR...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
_ _
{  Devrimci Bülten Sayý 74 (1) }
| Devrimci BültenÝÇÝNDEKÝLER

1- AKP’NÝN YENÝ FAÞÝST REJÝMÝ VE “ÝLÝÞTÝRÝLMÝÞ MUHALEFET” HEDEFÝ
2- TÜRKÝYE’NÝN “BARIÞ PINARI OPERASYONU” VE “BÜYÜK FOTOÐRAF”
3- ABD TÜRKÝYE’YÝ NEREYE DOÐRU ÇEKÝYOR?
4- PKK’NÝN STRATEJÝK AÇMAZI VE ÇÖZÜM YOLLARI ÜZERÝNE

AKP’NÝN YENÝ FAÞÝST REJÝMÝ VE “ÝLÝÞTÝRÝLMÝÞ MUHALEFET” HEDEFÝ

AKP muhalefetten ne istiyor?
 
Bütün demokratik haklarýn ortadan kaldýrýlmasýnýn, Meclis’in pratikte feshedilmesinin, “emir-komuta yargýsý”nýn kurulmasýnýn, MÝT aracýlýðýyla muhalefete karþý psikolojik operasyonlar düzenlenmesinin hedefi AKP’nin yeni faþist rejimine “iliþtirilmiþ bir muhalefet”in yaratýlmak istenmesidir ya da muhalefetin iktidarýn istediði sýnýrlar içerisine çekilmesidir.
 
Yasal muhalefetin iktidarýn istemiþ olduðu tarihsel ve toplumsal sýnýrlar içerisine kendisini hapsetmesi ve bu temelde “evcil” hale gelmesi ayný zamanda kendi kendisini de yoketmesi anlamýna geleceði için, mevcut olanaklar ile bu duruma direnmeye çalýþmaktadýr. Muhalefetin direnmesi ve yeni rejimin yasal ve politik boþluklarýndan yararlanarak yeni taktikler üreterek (CHP’nin “Millet Ýttifaký”ný kurmasý ve HDP’yi bu ittifaka destek vermeye mahkum etmesi) rejimi “kendi yasal alaný”nda zorlamasýyla, AKP daha da riskli politikalara el atmaya baþlamýþtýr. Bu riskli politikalardan en önemlisi, seçimlerin artýk direk ya da dolaylý olarak manipüle edilmesi deðil, kayyumlarda olduðu gibi ve yine milletvekili dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlarak bazý milletvekillerinin cezaevine gönderilmesinde olduðu gibi seçimlerin iptal edilmesidir. AKP seçimlerin iptal edilmesiyle artýk baþka bir tarihsel eþiði geçmiþtir.
 
Hiç kuþkusuz AKP, seçim sistemini toptan kaldýrmaz/kaldýramaz. Böyle bir durum, onun varolan tabanýný da kaybetmesiyle ve küçük bir toplumsal azýnlýða dayanarak korkunç bir diktatörlüðe dönüþmesine neden olur ki, hemen sonrasý yýkýlmadýr. Bunun bilincinde olan iktidar, göstermelik olarak seçim sistemini koruyarak ama bu seçim sisteminin istediði gibi iþlemesine çalýþarak bütün olanaklarla onu manipüle etmek istemektedir. Ýçeride yeni rejim inþasý her þeyin araçsallaþtýrýldýðý gibi dýþ politikanýn da AKP’nin politik amaçlarý doðrultusunda araçsallaþtýrýlmasýna neden olmaktadýr. Bunun en son örneði Suriye’nin Kuzeyi’ne olan harekattýr.
 
AKP’nin Suriye’deki harekatý,bölgede nüfuz kazanmanýn dýþýnda ayný zamanda içeride muhalefeti bölme hareketi ve gelecek Cumhurbaþkanlýðý seçimlerini garanti altýna almaya dönük bir politikadýr. Tezkerenin Meclis’te onaylanmasý sýrasýnda ortaya çýkan tablo, yasal muhalefetin büyük bir darbe yediðinin en büyük göstergesidir. CHP ile ÝYÝ Parti, AKP-MHP blokuyla hareket ederek ve HDP’yi yalnýz býrakarak, Yerel Seçimlerdeki Ýttifaký baltalamýþlar ve kendilerini gelecek Cumhurbaþkanlýðý ve milletvekili seçimlerinde yalnýz býrakmýþlardýr. Ýþin ilginç tarafý, AKP’nin Suriye’deki operasyonun hedeflerinden birisinin de içerideki muhalefeti bölmek olduðu ve yeni rejimin önündeki muhalefet engellerini ortadan kaldýrmak olduðunu en iyi bilenler de CHP ile ÝYÝ Parti’dir. Buna raðmen bu iki parti kendilerinin aleyhine olan bir politikayý desteklemeye mecbur býrakýlmýþtýr.
 
Zaten yeni rejimin kodlarý da burada ortaya çýkmaktadýr. Ýktidar gücüyle öyle bir politik ve psikolojik ortam yaratýlmaktadýr ki, muhalefet kendisini iktidarýn istediði politik sýnýrlar içerisine çekmek zorunda kalmaktadýr. Bunun bir diðer örneði de 15 Temmuz tartýþmalý darbesi sonrasýnda görüldü. Bu darbenin “siyasi ayaðý”nýn daha ortaya çýkarýlmamýþ oluþu, bu darbenin arkasýnda kimlerin olduðunun en iyi göstergesidir. Erdoðan ve AKP bu darbeyi bahane ederek AKP dýþýndaki bütün muhalefetin tabanýný devlet kurumlarýndan tasfiye etmiþtir. Bu politikanýn en büyük hedeflerinden birisi CHP olmasýna karþýn, yaratýlan politik atmosferden dolayý CHP, Erdoðan ve AKP’nin sözde 15 Temmuz darbesiyle mücadelesine destek vermek zorunda kalmýþtýr.
 
“Ýliþtirilmiþ” sözcüðü, Ýkinci Körfez Savaþý’nda ABD’nin kendi askerlerinin yanýnda cepheye götürdüðü ve ABD devletinin bakýþ açýsýndan olaylarý vermeleri için “programlanmýþ” gazeteciler için kullanýlmýþtý. Görünüþe göre gazeteci olan ama iþlevsel olarak ise psikolojik savaþa hizmet ettikleri için propaganda elemanlarý olan bu “gazeteciler” aslýnda nasýl gazetecilik yapýlmamasý gerektiðine örnek teþkil etmiþlerdir. Ayný durumu bugün oluþturulan yeni faþist rejim çerçevesinde Erdoðan-Bahçeli ikilisi, muhalefet için yapmak istemektedirler. Her ikisinin gönlünde yatan muhalefet tipi yeni rejime  “Ýliþtirilmiþ Muhalefet”tir. Yani görünüþte muhalefet ama gerçeklikte ise iktidarýn istediði sýnýrlar içerisinde hareket eden ve hiçbir zaman iktidar olamayacak bir muhalefet.
 
Rejimin “iliþtirilmiþ muhalefet” yaratma politikasýnýn bir çok ayaðý vardýr. Yeni rejim eski devlet kurumlarýný (baþta ordu,polis ve yargý olmak üzere) tamamen ele geçirirken, bu kurumlarý yasal muhalefet,aydýnlar ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir sindirme aracý haline getirmekte ve özellikle yargý aracýlýðýyla muhalefetin ve aydýnlarýn “sivri unsurlarý”ný sürekli týrpanlayarak onlarý bezdirmeye ve muhalif yanlarýný törpülemeye çalýþmaktadýr. HDP eski eþbaþkanlarýný (Selahattin Demirtaþ ve Figen Yüksekdað) uzun yýllar cezaevinde tutarak onlarýn yerlerine gelen ve gelecek olanlarýn daha pasif kalmasýný saðlamaya çalýþmakta ve onlarýn durumunu bütün muhalefet liderlerine göstererek istendiði gibi muhalefet yapýlmadýðý taktirde onlarý da ayný akýbetin beklediði algýsý oluþturmaktadýr. Bu noktada en büyük þüphe, CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’na yapýlan “linç giriþimi”dir. Bu linç giriþimine katýlan kiþilerin belirli bir el tarafýndan örgütlendiði ve Kýlýçdaroðlu’nu yumuruklayan kiþinin hiçbir ceza almamasýnýn ne anlama geldiðini herkes aslýnda anlamaktadýr.
Yeni rejimin MÝT aracýlýðýyla muhalefet içerisinde yaptýðý bazý operasyonlar da söz konusudur ya da en azýndan bazý þüpheli olaylar bu algýyý oluþturmaktadýr. CHP içerisindeki Öztürk Yýlmaz vakasý, rejimin kendi ajanalarýyla yasal muhalefet içerisine çengel atmaya çalýþtýðý ve bazý ajanlarý bu partilerin yönetimine ve hatta tepesine taþýmaya çalýþarak muhalefetin çizgisini içeriden saptýrmak istediðini de göstermektedir. Öztürk Yýlmaz’ýn CHP içinde AKP politikasýný savunmasý zaten oldukça garip bir durumdu.
 
Bugün yavaþ yavaþ yeni rejim ile ortaya çýkan durum eski Kemalist faþist rejimde yaþananlarýn daha da aðýrlaþmýþ bir þeklidir. Eski faþist rejimde yasal ve yasadýðý muhalefetin belirli bir aðýrlýk kazandýðý ve iktidarý her zorladýðý durumlarda rejim ordu-polis-MÝT-bürokrasi ve bunlara yakýn siyasi hareketlerle birlikte bir darbe yapýyordu ve yasal ve yasadýþý muhalefeti týrpanlayarak belirli bir çerçeveye sokuyordu. Bugün de durum bundan farklý deðildir. Ýstanbul belediye seçimlerinin bütün hukukun ayaklar altýna alýnarak yenilenmesi,kayyumlarýn keyfi bir þekilde atanmasý, yasal muhalefetin faþist iktidar blokunu zorladýðý zaman nelerin yaþanacaðýný göstermektedir.
 
Yeni rejimin elindeki þiddet unsurlarý tekeli sorunu, öyle üzerinden atlanýlacak basit bir mesele deðildir. Ýktidar mücadelesine giriþenler bu unsurlarýn siyasetteki yerini,aðýrlýðýný ve fonksiyonunu doðru deðerlendirmek ve planlarýný da buna göre yapmak zorundadýr. AKP, Gülen Cemaati ile birlikte  yine ABD ve  AB ile birlikte hareket etmeseydi, içeride psikolojik savaþ metodlarý uyugulamasaydý Kemalist Ordu’yu bastýrabilir miydi? Gülen Cemaati’nin polis içerisindeki gücü,polisin “çift taraflý” kullanýmna yaramýþ yani yasal görünümüyle birlikte yasadýþý kullanýlmasýna da yarayarak yeni rejimin iktidarý ele geçirme sürecinde “silahlý unsurlarý” gibi kullanýlmýþtýr. Ayný durum yargý için de geçerlidir. Yargý da polisin çift taraflý kullanýmýna benzer bir þekilde çift taraflý kullanýlmýþtýr.
 
Ýktidarý ele geçirme sürecinde yeni rejim, eski Kemalist rejimin yasal ve yasadýþý olanaklarýný kendi yasal ve yasadýþý olanaklarýyla dengeleyerek ve bunu da psikoljik savaþ metoduyla birleþtirerek kendi iktidarýnýn yolunu açabilmiþtir. Bundan dolayý, Türkiye’nin demokratikleþmesi meselesi çok karmaþýk bir süreç olup ve bir çok alanýn (devrimci ve demokratik), çok karmaþýk birliði üzerine oturur. Bu sorunu anlamayanlar, kendilerini ve içerisinde yeralmýþ olduklarý kurumlarý ademe mahkum ederek, enerji ve zaman kaybýna neden olarak, rejimin “iliþtirilmiþ muhalefet” yaratýmýna da dolaylý destek vermiþ olurlar.

DEVRÝMCÝ BÜLTEN

|
_ _