[ Kurd   English   Francais                                 PROLETER DEVRMCLER KOORDNASYONU (PDK)  17-09-2024 ]
{ komunistdunya.org }
   Açýlýþ_sayfanýz_yapýn  Sýk_Kýllanýlanlara_Ekle

 Site Menü
   Ana Sayfa
   Devrimci Bülten
   Yazýlar / Broþürler
   Açýklamalar
   Komünist Hareketten
   Ýlerici / Devrimci       Basýndan
   Kitap - Broþür PDF
   Sanat
   Görüþler

 Arþiv - Ara
   Arþiv
   Sitede Ara

 Ýletiþim
   Baðlantýlar
   Önerileriniz

_ _
{ }


_ _
{ Son Yazlar }
Devrimci ve Demokrat...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Sa...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
EMPERYALÝZM VE TÜR...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrýmcý Bülten S...
Devrimci Bülten Say...
Devrimci Bülten Say...
_ _
{  Devrimci Bülten Sayý 75 (4) }
| Devrimci Bülten

“EMPERYALÝZM VE TÜRKÝYE” KÝTABINA ÖNSÖZ

Kemal Erdem


Bu kitabýn amacý ne bir bütün olarak kapitalist sistemi ne de onun bir biçimi olan emperyalist sistemi kapsamlý olarak analiz etmek deðildir. Bunun için bir çok kitap ve çalýþma zaten mevcuttur. Bu kitabýn konusu, kapitalist ve emperyalist sistemin Marksist araþtýrmacýlar tarafýndan çok az ele alýnan bir bölümüyle ilgilidir. Bu bölüm, genel kar oranlarýnýn eþitlenmesi ve bu eþitlenme temelinde ortaya çýkan alt ve  üst yapýdaki deðiþimlerin ve görüngülerin nasýl ele alýnmasýyla ilgilidir. Ama bununla birlikte de kapitalizmin tarihselliði sorununu ele alarak, özellikle bu noktadaki idealist yaklaþýmlardan kopmaktýr.


Marksizm içerisinde, kapitalizmin tarihselliði noktasýndaki idealist yaklaþýmlarýn kökenleri Lenin ve Bolþevizme kadar uzanýr. Özellikle Lenin’in yanlýþ emperyalizm tespiti (o zamanýn emperyalizmini kapitalizmin en yüksek aþamasý sayan) devrimci hareket içerisindeki idealist yaklaþýmlarýn temelini teþkil eder. Kapitalizmin bu yanlýþ tespiti üzerinden çok yanlýþ teoriler ortaya çýkmýþ ve zaman içerisinde bugünkü devrimci hareketin darlýðýna neden olmuþtur.


Devrimci hareketin dünya çapýnda tekrar alternatif olabilmesi için devrimci teorinin tekrar kurulmasý gerekmektedir. Bu yeniden teorik  inþa çalýþmasýnýn temeli de doðru bir kapitalizm ve emperyalizm analizi olmak zorundadýr. Çünkü bütün diðer teorileri koþullandýran bu genel teorik çerçevedir.


Devrimci hareket için bugün temel karakteristik durum, eskinin (Leninizm) ideolojik ve politik olarak ölmesi ama yenisinin de ortaya çýkamamasýdýr. Bu noktada, dünya devrimci hareketi  bir tür geçiþ dönemi yaþarken, bu dönem ayný zamanda bir tür ideolojik krize de neden olmaktadýr. 


Yeni ideolojik biçimin az çok neye benzeyeceðini artýk biliyoruz. Bu yeni biçim, bir bütün olarak kendinden önceki devrimci biçimleri reddetmez. Ama onlarýn olumlu yanlarýný alarak, olumsuz yanlarýný ayýklar. Bu Lenin ve Bolþevikler için olduðu gibi, dünyanýn dört bir köþesindeki bütün devrimci deneyimler için de geçerlidir. Dikkatli bir þekilde incelendiði zaman, yeni ideolojik biçimin farklý parçalarý, farklý zamanlarda farklý sorunlar etrafýnda ortaya çýkmýþtýr. Sadece bunlarýn bir sistem olarak daha yüksek bir teorik düzeyde birleþtirilmesi ama varolan boþluklarýn da doldurulmasý gerekmektedir.


Yeni ideolojik düzeyde, Marx ile Engels’in düþüncesi temel olarak kalýrken, Lenin’in Parti teorisi bu yeni disiplin içerisinde önemli bir köþe taþý olarak yerini alýr. Ama demokratik ve sosyalist devrim teorileri ve yine sosyalizme gidiþ yol ve yöntemleri, emperyalist sistem karþýsýndaki tarihsel mevzilenme vs. teoriden atýlmasý gereken noktalardýr. 


Lenin’in bu noktadaki yanlýþ ve eksikliklerine dolaylý bir þekilde parmak basan ve yeni bir devrim teorisinin geliþtirilmesi zorunluluðunu ilk olarak kavrayan, Ýtalya’da Antonio Gramsci oldu. Politik iktidarýn ele geçirilmesi ile kapitalizmin tarihsel çerçevesinin hemen dýþýna çýkýlamayacaðý ve bundan dolayý da özellikle küçük ve orta burjuva unsurlarla uzun bir tarihsel birlikteliðin zorunlu olduðunu ve bu birlikteliði de devrimci hareket bu sýnýflar üzerinde  ancak hegemonya kurarak ve de bunun gereklerini yerine getirerek saðlayabilirdi. Gramsci bu teoriye Pasif Devrim adýný verdi.


Yeni dönemin ideolojik biçimi Gramsci ile birlikte nüve olarak doðmasýna karþýn, bu anlayýþýn teorinin bütün cephelerini ele geçirmesi için daha çok uzun zamana ihtiyaç vardý. Bir çok olumlu devrimci giriþime karþýn, bürokratik devrim anlayýþý bir türlü aþýlamýyordu. Çin devriminde olsun, Vietnam ve Küba devrimlerinde olsun, Bolþevizm’den kalma ideolojik biçimler çok etkindi ve bu durum bu toplumlarda bir çok huzursuzluðun nedeni oldu. 


Çin Devrimi Halk Savaþý teorisiyle devrimci savaþ sanatýnda büyük bir çýðýr açtý. Küba Devrimi de ayný þekilde. Vietnam kendi özgülünde devrimci savaþ sanatýný muazzam ölçüde geliþtirirken, devrimci savaþýn çok önemli bir baþka noktasýný Psikolojik Savaþ Konsepti temelinde geliþtirdi. Vietnam savaþýnýn kazanýlmasýnda da bu doðru yaklaþým büyük rol oynadý. Ama bütün bu olumlu  geliþmeler, yanlýþ bir kapitalizm tarihselliðinden kaynaklanan yanlýþ bir sosyalizm anlayýþýyla hep sakatlanýyordu. 


SSCB’nin ve Doðu Avrupa’daki bürokratik diktatörlüklerin çökmesinden sonra, ortaya çýkan yeni devrimci döneme damga vuran hiç kuþkusuz Abdullah Öcalan ve PKK oldu. Yeni devrimci ideolojinin büyük oranda þekillenmesinde rol oynadýlar ve üstelik bunu güçlü ve yaygýn bir devrimci hareket olarak pratiklerinde de uygulamaya çalýþtýlar. 


Abdullah Öcalan yeni devrimci ideolojik biçimin çok önemli parçalarýný buldu: Demokratik Ulus, Demokratik Modernite ve Stratejik Denge Konumu. Bu teorik parçalarý dikkatli bir þekilde Demokratik Özerklik teorisiyle birleþtirerek, Devrimci-Liberal ya da Devrimci-Demokratik hareket tarzýnýn temellerini attý. Buna göre devrimci hareket, devrimci mücadeleyi bizzat legal ve parlamenter sistem içerisinde güç olmak için kullanacaktý ve devleti hemen yýkmaktan ziyade, sistematik bir þekilde reforma tabi tutarak, zaman içinde burjuvaziyi iktidardan yýkacaktý. Emperyalist ya da farklý burjuva devletler arasýna stratejik denge konumu temelinde yerleþerek ve emperyalistleri direk karþýya almadan ve yan yollar kullanarak da hareketin genel bütünlüðü korunacaktý. Öcalan’ýn bu ideolojik yaklaþýmý, Gramsci’nin teorisinin geliþtirilmesi olup, artýk bizzat yeni çaðýn temel devrimci ideolojisinin de doðumudur. Ama çoçuk doðar doðmaz öksüz ve yetim kaldý. Çünkü Öcalan’ýn cezaevinde (Gramsci gibi) geliþtirmek zorunda kaldýðý yeni devrimci ideoloji, dýþarýdaki yoldaþlarý (bu Kandil yönetimidir, ki PKK’nin eski kadrolarýdýr) tarafýndan anlaþýlmamýþtýr.


Öcalan yeni teorinin doðmasýna büyük emek vermiþse de, bu teorinin çok önemli bazý eksiklikleri mevcuttur ve bu eksiklikler, PKK’nin stratejik ve taktik yapýsýný olumsuz etkilemektedir. Bu eksikliðin baþlýcasý, Öcalan’ýn yanlýþ sosyalizm teorisine hala daha baðlý kalmasý, kapitalizmin tarihselliðini hesaba katmadan hemen sosyalizme geçme anlayýþýdýr. Bu anlayýþýn Kürdistan’daki temel sonucu, bizzat Öcalan’ýn geliþtirmiþ olduðu Demokratik Ulus teorisinin Kürdistan’da pratiðe geçememesidir. Yanlýþ kapitalizm ve sosyalizm teorisi, bizzat Kürdistan’daki sýnýflar arasýndaki tarihsel iliþkilerin yanlýþ kurulmasýna neden olmaktadýr. PKK’nin özellikle KDP karþýsýndaki yanlýþ politikasýnýn özü buradan kaynaklanýr.


Yeni devrimci çaðda, devrimci hareketlerin genel hareket tarzý  genel olarak ortaya çýkmýþsa da, hem daha incelikten yoksundur hem de ciddi eksiklikleri mevcuttur. Bu eksikliðin baþlýcasý bilimsel bir sosyalizm teorisi, ki ancak kapitalizmin tarihsel-fiziksel sýnýrlarýnýn doðru bir þekilde belirlenmesi temelinde elde edilir. Yine Pasif Devrim teorisinin ve bu teorinin stratejik ve taktik yapýsýnýn isabeti de kapitalizmin bu tarihsel çerçevesinin doðruluðuna baðlýdýr.


Ýþte bu kitabýn dördüncü bölümünde ama özellikle de bu bölümün sonunda, kapitalizmin bu tarihselliði, Marx’ýn teorisinin temel özellikleri kullanýlarak ortaya serilmeye çalýþýlmýþtýr. Yine kitabýn beþinci bölümünde de, Marx’ýn genel kar oranlarýnýn eþitlenme teorisi temelinde de, önümüzdeki dönemlerde emperyalist siyasetin nasýl bir evrim geçirebileceði üzerinde durulmaktadýr.


Kitaba koyduðum bazý ekler ise, farklý dönemlerde yazdým makaleler olup, kitabýn ana fikrini destekleyen makalelerdir. Bu makalelerden “AKP’nin Denge Siyasetinin Sonuna mý Doðru?” adlý makale, içinden geçtiðimiz sürecin tarihsel yerini belirlemek bakýmýndan önemli tespitler içermektedir. Buradaki temel tespite göre, yeni çaðýn yeni bir dünya savaþýnýn hemen ön gününde bulunduðumuzdur.


Emperyalist paylaþým ve nüfuz mücadelesi önümüzdeki süreçte hiç kuþkusuz yeni bir döneme evrilecek ve bu yeni dönem, 1991 yýlýndan günümüze kadar olan süreçten çok daha yýkýcý ve felaket bir duruma yol açacaktýr.  Bu da aslýnda yeni bir devrimci döneme girdiðimizin ve bu yeni dönemde baþarý kazanabilmek için ideolojinin eksikliklerini tamamlamamýz gerektiði ve yanlýþ ile eskiyen yerlerinin atýlmasý gerektiði anlamýna gelir.


Bu önsözü devrimci teorinin çok önemli bir eksiðini belirleyerek bitirelim. Bu eksiklik, devrimci teorideki yeni savaþ tarzýnýn ne olmasý gerektiðidir. Çünkü bu nokta geliþtirilmeyene kadar, devrimci hareketin güçlenmesi ve iktidar mücadelesi verebilmesi mümkün deðildir. Yeni devrimci ideolojik biçim, özellikle ortaya koymuþ olduðu Pasif Devrim ve Demokratik Ulus ile Demokratik Modernite teorileriyle bu yeni savaþ biçiminin geliþmesine neden olacaktýr. Çünkü yeni çaðýn devrimci savaþ biçiminin, doðru bir politik çizgi olmadan ortaya çýkabilmesi mümkün deðildir. Yeni devrimci siyaset tarzý, kendisine uygun savaþ biçimi de ortaya çýkaracaktýr.


Yeni çaðýn temel devrimci savaþ biçimi “Þehir Gerilla Savaþý”dýr. Bu yeni savaþ biçimi, Pasif Devrim ve Psikolojik Savaþ Konsepti temelinde geliþtirilmeli, temel savaþ yasalarý bulunarak tamamen devrimci mücadelenin emrine verilmelidir. Mücadelenin baskýsý ve ihtiyaçlarý doðrultusunda bu savaþ biçiminin geliþecek olmasýndan asla kuþkum yoktur. Çünkü sorunun yakýcý bir þekilde kendisini  dayattýðý yerde ve zamanda, çözüm için bütün koþullar da bir araya toplanmýþ olacaktýr.


 


|
_ _