 |
PDK Devrimci Bülten - Sayı 40 (6) |
 |
 |
DEVRİMCİ BÜLTEN’DEN OKURLARA Politik ve toplumsal veriler gösteriyor ki, Türkiye’de politik atmosfer sertleşmektedir. Devletin ve sivil faşist hareketin provokasyonları, faşist saldırılar, devletin devrimcileri ve diğer silahlı muhaliflerini fiziksel olarak yok etme politikası, Dersim’de Maoist Komünist Partili 17 devrimcinin katledilmesi örneğinde olduğu gibi, daha saldırgan bir karakter kazanmaktadır. AB ile Türkiye Cumhuriyeti arasında tam üyelik görüşmeleri 3 Ekim tarihinde başlasın ya da başlamasın, Türk devletinin politik karşıtlarına karşı izlediği iç politikanın giderek sertleşmesinin yanı sıra, politik rejim içi iktidar savaşımı, özellikle şoven Türk milliyetçisi politik güçlerle “ılımlı” politik İslamcı güçler ve Avrupa Birliği’yle yakın ilişkiler kurulmasından yana olan diğer politik odaklar arasında, sertlik derecesini artırarak sürecektir. Özellikle vurgulanmalıdır ki, askeri otorite, sivil otorite karşısında gerek iç ve gerekse dış politika sorunlarında sahip olduğu politik etkinin zayıflatılması girişimlere karşı sert biçimde direnmeye devam edecektir. Böylesi politik koşullarda, genel olarak devrimci hareket, özel olarak da komünist hareket gelecek sert politik-toplumsal savaşımlara örgütsel olarak kendilerini hazırlamak zorundadırlar. Varolduğu kadarıyla gizli çekirdekleri sağlamlaştırılmalı ve yasal çalışmayla yeraltı çalışması ilişkisinde ikincisine ağırlık vererek pratik-politik çalışma yeniden örgütlenmelidir. Yasal kimi örgütlerin (vakıf, dernek vb.) kurulması, özellikle örgütlü olmayan sol eğilimli bireyler ve çevreler tarafından çekici bulunuyor. Demokratik ve sosyalist politik savaşımda böylesi örgütsel biçimlere de gereksinme vardır; ama komünist-devrimcilerin kullanacakları taktiklerin, yani örgüt ve savaşım biçimlerinin, ne kadar geniş olursa olsunlar, böylesi çevrelerin ideolojik-politik eğilimleri tarafından etkilenmelerine izin verilmemelidir. Komünist-devrimcilerin ilerici politik birikimden sosyalist savaşım için en büyük ölçüde yaralanmaları da bir görevdir. Komünist devrimciler, devrimci demokratik savaşıma ve sosyalizm savaşımına katkıda bulunma potansiyeli taşıyan ve bulunmak isteyen herkesi, gizli örgütlerle onlar arasında dolaysız örgütsel ilişkiler kurulmasına izin vermeksizin, harekete geçirmenin uygun örgütsel biçimlerini bulabilmelidirler. Devrim ve sosyalizm savaşımını ciddiye alan örgütsüz birey ve çevrelerin güncel görevlerinden biri de yeraltı örgütlerini, onları gereksiz risklere sokmayan yollar bularak, olanaklı olan en büyük ölçüde desteklemektir. Varolan gizli örgütleri koruyalım, güçlendirelim ve yeni gizli örgütler kuralım! DEVRİMCİ BÜLTEN
|
 |
|
|
|